21 Ekim 2009 Çarşamba

NE HISSEDIYORSAK OYUZ!!




Kendinizi nasıl hissederseniz dışarıdan da aynı o şekilde görünürsünüz.. Çok güzel, çok çirkin, çok mutlu, çok depresif, kararsız, pozitif, negatif...içiniz ne ise dışınıza yansir..





Benim bir başucu kitabım var, Burak durmadan alay ediyor bu kitabımla ama bence %100 gerçeklerden bahsediyor.





Kitap şöyle, herhangi bir rahatsizlık adı , psikolojik sebepleri ve iyilişmek için söylemeniz, inanmanız, hissetmeniz gerekenler.. Mesela örnek olarak "aşırı iştah", sebebi: korku-korunma ihtiyacı, veya "iştah kaybı, sebebi : korku-hayata güvenmeme. İyileşmek için "hayatın güvenli ve keyifli olduğuna inanma, kendini emin ellerde hissetme".. gibi.





Bazılarına bunlar tamamen saçmalık olarak gelirken, benim gibi herseyin beyinden geldiğine ve birçok şeyin aslında insanın kendi elinde olduğuna inanlara ise, oldukça tatmin edici gelebilir. Baş ağrısından, sivilcelere kadar insanın hayatta karşılaşabileceği bütün rahatsızlıklara psikolojik sebepler bulunmuş ve bunların tedavi yöntemleri yazılmış zihinsel olarak.





Tabiiki tıp bilimine karşı olamayız yani tabiiki nice hastalıklar vardır ki çaresi yoktur ben bunlardan bahsetmiyorum, insanın günlük hayatını huzursuz eden, çaresi olan ve küçük rahatsızlıklardan bahsediyorum. Kaldı ki günümüzde bir çok büyük rahatsızlığın tedavisinde de yardımcı olarak bu gibi alternatifler kullanılmakta.





Benim bu gibi hususlara açık olmam ve bu derece inanmamda annemin rolu çük büyük. Ben 10-11 yaşlarındayken annem yüksek sesle %100 düşünce gücü adlı kitaptan bana parçalar okurdu, bir insanın hayatta ne olmak istiyorsa olabileceğine inancım o zamnlarda başladı sanırım. Aslında annem okurken çok ciddiye almaz gülerdik ablamla beraber, ama aslında kulağımın bir köşesinde hala çınlar annemin sesi. "Nerede olursam olayım, Ne yaparsam yapayım..." diye başlayan kısım özellikle bodrumda heyecanla akşam havuzbaşına çıkmak için hazırlanıp, saçlarımızı kurutup ne giyeceğimize karar verirken annemin yüksek sesle ablam ile bana tekrar ettirdiği unutamadığım bölümdür.





Şimdi yolun yarısının çok da uzak olmadığı bu yaşlarımda anlıyorum insanların hayatlarında annelerinin rolunun ne kadar büyük olduğunu, onların ağızlarından çıkan her bir kelimenin hayatlarımızın gidişatını nasıl etkilediğini.





Mesela annem geçen gün Buraka demişki, biz heralde bir yerde yanlış yaptık ki bu kız ders çalışırken normal dışı kimliğe bürünüyo:))) gerçekten çok güldüm ama yanlış nerede bulamadık hala..master bitince burak için sevinicem en çok. ( bu konu ile detaylı bilgi için: asena-ayşe-aslıhan bilgi alınabilir)





Neyse, ben şöyle bir varsayıma geldim ki, bir insan sürekli hastayım der, hasta gibi davranır, sürekli mutsuz olur ve bu mutsuzlugunu gizleyemez, sürekli şikayet eder durursa o zaman bütün bu negatiflikler onun karakteri olur.





Aslında hayatta bana göre herseyi çözebilecek olay gülümsemektir. Kırgınlıkları, kavgaları, küslükleri bitiren, olumluluğu çağıran gülümsemektir.





Ve o kadar da zor birsey değil, sürekli somurtmak çok daha zor olmalı, sürekli iç organlarına baskı yapmak, gelen pozitiflikleri itmek, görmemek bence daha zor gerçekten. Bir süre sonra bu tarz insanlardan uzaklaşılıyor. Kimse %100 bir şekilde her istediğine sahip olamadığından zaten çevremizdeki herkesin bir takım sıkıntıları ve belki bizim tahmin bile edemeyeceğimiz dertleri var neden bir de üstüne üstlük başkalarının sıkıntılarını üstlensinler ki?? Tabii ki arkadaşlık gereği dertler paylaşılır ama dert paylaşımından arkadaşlık olmaz. Sürekli birilerini tedavi etmeye çalışarak da ilişkiler yürümez.






Ne hissediyosanız osunuzdur. İş yerinde biliyormuş gibi görünürseniz herkes size güvenir, başarılı olursunuz, bildiğinizi de bilmiyormuş gibi yaparsanız çuvallarsınız. Bazı insanların işitsel yönden algılamaları çok gelişmiştir ve söylenen herşeyden etkilenirler. Böyle insanların bir gününü mahfetmek o kadar kolaydır ki, o kişi her ne kadar kendini çok iyi hissederse hissetsin, herhangi birisinin o kişi ile ilgili herhangi bir şeyi beğenmemesi, o kişinin gününü hatta hayatını bile mahfedebilir. "Sen bunu yanlış yaptın" cümlesi de uzun bir süre kendine olan güvenini ve inancını yitirmesine sebep olabilir. Y da bu sana yakışmamıs cümlesi de benzer etkiler yaratabilir. Bazı insanlar da duydukları yerine gördüklerinden aynı şekilde etkilenebilirler. Biz kimin hangi gruba girdiğini bilemeyiz ama sarfedeceğimiz bir kelime insanların hayatında çok iz bırakabilir. Bu yüzden her zaman her düşünceyi söylemek çok da akkılıca olmayabilir. Bazen kendimize saklamak daha mantıklıdır düşünceleri.




Bilmiyorum paylaşmak istedim bunları, bazen de içinizin pozitifliği ve iyiliği sizde kalıyor, paylaşamıyorsunuz anlamıyor insanlar, aslında ne var bu kadar karmakarışık yapıcak, çok düz çok kolay..Pozitif her zaman negatifi öldürür buna inanırsak belki negatiflikler bezdiremez bizi.




daima pozitif ve sevgiyle...








6 yorum:

  1. cnm benim bence cok dogru tespitlerin var..dusunce gucune bende cok inaniorum.keske hepimiz dedigin gibi pozitif olabilsek..
    yazilarin inan gunumu guzellestiriyor..devamini bekliyorum..

    YanıtlaSil
  2. yuru be nazlim,harikasin.
    hislerin bu kadar dogru bir ifadeye donusmesi,bayildim :o)

    ayni duygular icindeyim uzun suredir,ve seni cok yakindan takipteyim
    sister...
    love u ,asli (aries)

    YanıtlaSil
  3. Yazını okudum ve 2 gündür çok canım sıkkın olmasına rağmen gülümsemem, pozitif olmam gerektiğini hatırladım. Hep böylesindir sen zaten hissedersin ve kilometrelerce uzakta bile olsan bana hep iyi gelirsin. İflah olmaz Pollyanna'm benim çok güzel bi yazı olmuş yine, ellerine sağlık.
    P.S. Gerçekten ders çalışırken nasıl bambaşka bir insana dönüştüğünü bir yazında ele almanı çok isterim, benim rahatlığımla senin disiplinini yan yana yazarsan valla çok eğleniriz, çok da güzel bi hatıra olur bize mucxxx:)

    YanıtlaSil
  4. çok teşekkur ederım güzel yorumlarınız için:) böle şeyler duymak cok guzel oluyor:))

    hahha aysee evet polyanna olmusum yıne:)bencede ortak bı eser cıkarmalıyız o konudaaa reytınglerımız yukselır kesın:))

    opuyorum cok sevgiler:))

    YanıtlaSil
  5. Aynen! devam şekerpare....çok güzel...

    YanıtlaSil
  6. Yaşasın %100 düşünce gücü!
    nazlışım onu bunu bırak da, ATV reklam müziği olmasın yeter, diudiudiudiudiudiu diuuuuuuu:)

    iyi geldinn muckk

    YanıtlaSil