7 Ocak 2010 Perşembe

Kendimce fikirler...

Her babanın bir kızı olmalı...

Kız babaları nedense bir farklı oluyorlar...Belki daha yumuşak belki daha az otoriter bilemiyorum ama bence her babanın bir kızı olmalı...


Bence yeryüzündeki en koşulsuz aşklardan biri bu. Sen dünyaya gelip gözlerini açtığında senin arkanda hep seni koruyup kollayacak birinin varlığı..Kadınların birçoğu sahiplenilmeyi çok sever, kendilerini güven de hisseder böylece. Bu güveni hayatta bir tek baba verebilir kız çocuklarına.



Tabiiki istisnalar var, babasına aşık olmayıp da sevmeyen, onu suçlayan, iyi bir baba olmadığını düşünen ama ben kendimce genellemelerden bahsetmek istiyorum.



Belki kendim ve aynı zamanda ablam biraz uç birer örnektik ve belki de bu sebepten herkesi kendimiz gibi zannedebiliyorum.



Aslında burada çok kilit bir nokta var, erkekler hayat boyu kadınlar tarafından yönlendirilmeye alışmışlar. Doğumlarından itibaren, ne yiyecekleri, ne içecekleri, fazla sahiplenici anneler tarafından coktan belirlenmiş aslında..belli yaşlara gelip annelerinin etkileri azalmaya başladıgında da sevdikleri, beğendikleri, hoşlandıkları kadınların etki alanlarına girmeye başlamış ve bu sefer de onları mutlu etmek için çabalar olmuşlar..


Türk erkeklerinin genellikle her zaman yemekleri önlerine getirilmiş, çamaşırları yıkanmış, hersey onlara hazır sunulmuş..Annelerinden böyle gören erkekler eşlerinden, kız arkadaşlarından da aynı muameleyi bekler olmuşlar.


Kadınlar da zaten yine genellikle, anneleri tarafından erkeklerin hiçbirşeylerini eksik etmeme yönünde yetiştirilip o yönde eğitilmişler..


Kız babaları her zaman kızlarının arkasında olup, kızlarının evlenecekleri erkek mevzuunu üstü kapalı irdelemiş ve kızlarını aslında kimseyle paylaşamama duygularını bastırmayı çoğu zaman başarmışlar. Türk erkek annelerinden daha çok başardıkları bana göre bir gerçek.


Erkek anneleri oğulları için o kadar en mükemmelini isteyip o kadar en mükkemelini sunuyorlar ki, kendilerinin ardından bir başkasının oğullarına aynı servisi yapamayacaklarından endişhe ediyorlar sanırım..


Kız babaları daha objektif olmayı başarabiliyor. Aslında belki her zaman kızlarının tarafındalar ama o şekilde davranmayı becerebiliyorlar.


Daha duygusal, daha anlayışlı, kadın ruhundan daha çok anlar oluyorlar. Benim böyle düşünmem aslında cok doğal çünkü benim babam evde 3 tane hanımla yaşadı. Ama işin güzel tarafı torun heyecanı yaşarken bile kız bebek gelmesi için dua etmesi idi.


Sanırım bir kere o baba-kız aşkını yaşadıktan sonra onun keyfinden vazgeçilemez oluyor.


Dediğim gibi belki de benim babam istisna idi ama çevremde yaptığım gözlemlere göre kız babları her zaman daha farklı oluyorlar.


Çok otoriterleri bile bence içlerinde bir yerde hiç kızları olmamışlara göre daha toleranslı olabiliyor.


Erkek çocuk babaları tabiiki çok şanslı, çünkü kendilerine ilgi alanlarını paylaşacak bir arkadaş geliyor eve. Mesela benim babam beşiktaş maçlarını hayatı boyunca yanlız seyretti, evde 3 tane hanım olduğundan, bize saygısından kufursüz, sakin sakin maçını seyreder, kazanırsa beşiktaş kibar kibar sevinirdi.. Bir oğlu olsa sanırım o çoşku farklı olurdu..İşte sırf ogulu olan babalar sanırım daha az düşünüyorlar evdeki kadınların ne hissetiiğini.. belki daha az düşünüyorlar demek yanlış olur, daha az anlayabiliyorlar çünkü kendilerine eşlik eden arkadaşları ile o kadar iyi vakit geçiriyorlar ki, geriye başka birşey düşünmeye gerek kalmıyor.


Aslında bu işin en ideali, hem kız hem erkek çocuk sahibi olmak sanırım.. Hepsinin kendine göre ayrı ayrı zevkleri, vazgeçilmezlikleri yok mu?


Kız cocukları babalarında gördükleri özellikleri arıyorlar eşlerinde..Bu tez de tamamen çürütülebilir kabul ediyorum, ama genellikle akılda hep güzel şeyler kalıyor ve onlar aranıyor..Ben üniversitede okurken babamın yaptığı bir programa katılmak o kadar heyecan verirdi ki..ve arkadaşlarım sorardı " sıkılmıyor musun ailenle çıktığın zaman"? Benim için bir zorunluluk değil, çok fazla eğleneceğim bir gece demekti anne-baba ile bir programa katılmak.


Çocuk bir yaşa geldikten sonra, sanırım anne-baba arkadaş olabilmeli çocuklarıyla..Bunu başarırlarsa, çocuk ailesinden gizli herhangi bir şey yapma eğilimine girmiyor hiçbir zaman. Ona belirli bir özgürlük verilirse, o da arkadaşlarına asla ihanet etmek istemeyeceğinden annesine-babasına da ihanet etmiyor asla..Mesela, bir babanın alışveriş yaparken, kendisine kıyafet seçerken, ya da işe giderken ne giyeceğine karar verirken kızına danışması o kız cocuğunu o kadar mutlu ediyor ki.. Daha 20li yaşlara gelmeden, belki 15 lerde, sizin idolunüz bir karar verirken size soruyor. Insan 30 yaşına da gelse bu, kişiye düşündüğünüzden daha çok şey katıyor. Çünkü kıyafet konusunda alınan fikirler daha sonra, kız cocugunun yaşı ilerledikçe hayatla ilgili alınan fikirlere dönüşüyor ve bir aile içinde sizin yaşınız kaç olursa olsun bir birey olarak algılanıp fikirlerinizie değer verildiğini hissetmeniz çok ama çok büyük bir gurur ve mutluluk kaynağı oluyor


Kız-erkek cocuk ayırımı olmadan aynı durum geçerli, fakat ben konuya baba-kız ilişkisi diye başladığımdan bu şekilde vurgulamak istedim.
Hayatta insanın babasına duydugu güven sanırım bir daha kolay kolay elde edilemiyor, edilmesine de imkan yok.. Bunu söylerken, eşleri-anneleri tamamen konudan ayrı tutuyorum. O çok farklı çok başka bir aşk. Hepsi kendi içinde yeri doldurulamaz ve başka sevgilerle kıyaslanamaz duygular aslında.

Kahkahaların, mutlulugun en başta sağlığın eksik olmadığı bol çocuklu kalabalık aileler diliyorum herkese..
Kaç yaşında olursa olsun karşındakine birey olarak davranmak ve onun fikirlerini alıp deger vermek insana gerçekten çok şey katıyor..
herkese böle anne -babalar nasip olması dileğiyle...

sevgiyle...